Rize
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.68
  • EURO
    33.14
  • ALTIN
    1997.3
  • BIST
    9045.97
  • BTC
    47101.943$

ALLAH HER ŞEYDEN HABERDARDIR 

14 Haziran 2023, Çarşamba 10:31

Değerli dostlar,
Allah doğru bilinmeden, bu ve öbür hayatın anlam ve amacı asla anlaşılamaz. Bilginin değeri bilinenin değerine bağlıdır. Sözün değeri sahibinin itibari kadardır. Esma'ul-Hüsna'nın tamamı insana sen tanrı değilsin uyarısıdır! 
Allah Hiçbir şey gizli kalmayacak şekilde bilendir. Hiç kimsenin bildiremeyeceği türden gaybî haberleri bildiren en doğru haber kaynağı."Kişi inancını ister içinde gizlesin, İsterse açığa vursun Allah onu bilir. Zira O göğüslerin en mahrem sırlarını bilendir."
      De ki: “Ben kendim için, Allah’ın dilediği dışında ne bir fayda elde edebilirim ne de zarardan kurtulabilirim. Eğer gaybı biliyor olsaydım elbette bol bol fayda elde etmeye çalışırdım, başıma kötülük de gelmezdi. Ben yalnızca inanan bir kavim için uyarıcı ve müjdeleyiciyim." (A‘râf/188)"... Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından âyetleri sağlam kılınmış, sonra da açıklanmış bir kitaptır." Hûd /1                    
                   Allah insanın yaptığını neden ve niçin yaptığını bildiği gibi, nasıl yaptığını da bilir. Niyet ve gizli sebeplerini bildiği gibi, yaptıkları arasındaki hiç kimsenin göremediği nitelik ve nicelik farklarını da bilir.
Mesela insan namaz kıldı. Onu dışarıdan gören herkes namaz kılıyor biliyor. Fakat Allah onun namazını alışkanlık eserimi, bir robot mekanikliği içinde mi, yoksa gayet bilinçli ve derin bir idrak içinde mi kıldığını bilir. İnsan yaptığı işe, Allah'ın kendisine bahşettiği beceri ve mahareti katarak mı yapıyor, yoksa baştan savma  mı yapıyor? Habír olan Allah bunu da bilir? Bilir ve insanın eylemlerini ona göre bereketlendirir veya bereketlendirmez, ecir verir veya vermez.                   
Allah bildiği halde niçin sınar?
Bizi bize göstermek için...
   Üstünlük takva iledir ve bunun bilgisi de Allah katındadır. Kimse kimsenin dini samimiyet seviyesini belirleyecek durumda değildir. Habir ismine inanan mümin, kalbinin de sınanacağını bilir. Allah Resulü:"Ey kalpleri evirip çeviren Allah'ım! 
Kalbimi dinin üzere sabit kıl." Diye dua ederdi.
        Allah'ın Habir  ismine iman eden kendini kontrol altında tutar. Nihayet dünyayı biz idare etmiyoruz, biz yokken de dünya vardı, biz olmadan da olacaktır diyerek tenni ile hareket eder. Haddini bilir. Haddini bilen Rabbini bilir. Öfkesine hakim olur, haklıysa, mağdurlardan, mazlumlardan, haberdar bir Allah ın varlığını bilir.
           Haset ve kin  hastalığı Allah’a imanda kusurdur. Allah'a haşa; sen kime neyi ne kadar vereceğini bilememişin demiş gibi olur. Yani Allah'ı sogulamaya kalkışır. O halde, Habir ismine iman eden; buğz, ihanet, nifak riya cimrilik hastalıklarına yakalanmaz. Hele bir mü'minin bu hastalıklara yakalanması inanılır gibi değil. Bu hastalıkların bulunduğu bir kalpte imanın bulunabileceğini nasıl düşünürüz. Allah muhafaza! Bu hastalıklar en çok sahibine zarar verir. Hani "keskin sirke küpüne zarar" demişler. Bu hastalıklarla yatıp kalkan insanın durumunu anlayabiliyormusunuz? Devamlı zihnini meşgül eder. 
Bu hastalıklara yakalanan kendini ve insanlığını kaybeder.
Habir ismine iman eden niyet okumaz, tecessüs yapmaz,
gıybet-iftira etmez. 
     Allah'ın her daim hazır ve nazır olduğunu bilen günah işlediğinde rahatsız olur. O'nun HABİR olduğunu unutan günah işlerken sağına ve soluna bakar. Gören var mı diye. Allah'ın her daim gördüğünü unutmuştur. 
Selam ediyorum.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum