Rize
05 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    30.68
  • EURO
    33.14
  • ALTIN
    1997.3
  • BIST
    9045.97
  • BTC
    47101.943$

KUR'AN'LA KONUŞAN KADIN

12 Nisan 2023, Çarşamba 00:32

Değerli dostlar
Aşağıdaki metni ibretle okmanızı öneririm:
Tebe-i Tâbiîn neslinden Abdullah İbni Mübarek anlatıyor:
“Hacca gidiyordum. Irak-Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım. Selâm verdim, selâmımı; 
- “Söz olarak Rahîm bir rabden selâm sözüdür onların duyacağı.” (Yâsîn: 58 ) âyetiyle aldı.“
Buralarda ne yapıyorsun?” diye sordum.
“Allah kimi yoldan çıkarmışsa, ona yol bulduracak yoktur.”(A’râf:186) âyetini okudu.Anladım ki, yolunu kaybetmiş. Nereye gittiğini sorunca; 
“Bir gece kulunu Mescid-i Haramdan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ı tesbih ederim.” (İsrâ: 1) âyetiyle karşılık verdi. Anladım ki, geçtiğimiz hac mevsiminde haccını tamamlamış, Kudüs’e gidiyor. “Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin?” dedim.
 “Tam üç gece (yani üç gündür).”(Meryem: 10) dedi. Yiyecek verme teklifinde bulundum; 
“Sonra orucunuzu gün batıncaya kadar tamamlayın.”(Bakara: 187) âyetini okudu.
“İyi de Ramazan’da değiliz” dedim.
“Kim Allah için nafile bir hayır yaparsa, Allah her hayrın karşılığını verendir, her şeyi hakkıyla bilendir.”(Bakara: 158) âyetiyle cevap verdi. “Yolculukta oruç açılabilir” dedim. 
“Ama orucu tutarsanız, bu hakkınızda daha hayırlıdır.”(Bakara: 184) âyetini okudu.
Niye benim gibi konuşmadığını sordum. 
“Ağzından tek bir söz bile çıkmasın ki, yanında onu gözleyen ve o sözü kaydetmeye hazır bir gözcü bulunmamış olsun.”(Kâf: 18) dedi. “Kimlerdensin?” diye sordum.
“Bu konuda bilgin yok (ailemi söylesem de tanımazsın). Sonra göz de, kulak da, kalp de (görmeden, kesin bilgiye dayalı olmadan verdiğin her hükümden) sorumludur.”(İsrâ: 36) âyetiyle cevap verdi. “Hata ettim, hakkını helâl et!” dedim. 
“Bugün size kınama yok. Allah, sizi bağışlasın.”(Yusuf: 92) dedi.
 Deveme bindirip kafilesine ulaştırma teklifinde bulundum.
“Hayır adına ne işlerseniz Allah onu bilir.”(Bakara: 215) âyetiyle mukabele etti. 
Devemi yanına getirdim. Binecekken;
 “Mü’min erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar.”(Nûr: 30) âyetini okudu. 
Gözlerimi çevirdim. Binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yırtıldı.
“Başınıza musibet olarak ne gelirse, bu bizzat işleyip, onu hak etmeniz sebebiyledir.”(Şûrâ: 30) âyetini mırıldandı. “Sabret, deveyi bağlayayım!” dedim.
“Bu hususta Süleyman’ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık”(Enbiyâ: 79) âyetini okuyarak, devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı olduğumu kastetti.
Deveye bindi ve:
“Bunu bize baş eğdiren Allah’ı tesbih ederim; yoksa bunu biz başaramazdık.”
“Ve sonunda şüphesiz Rabbimize döneceğiz!”(Zuhruf: 13-14) âyetlerini okudu. 
“Haydi!” diye, deveyi hızlandırdım.
“Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme. Seslerin en çirkini, (bağıran) eşeğin sesidir!”(Lokman: 19) mukabelesinde bulundu. 
Yürürken şiir okumaya başladım.
“Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun!”(Müzzemmil: 20) dedi.“Şiir okumak haram değil ki!” dedim.
“Bu hususu ancak gerçek idrak ve basiret sahipleri düşünüp anlar!”(Bakara: 269) cevabını verdi.
 Bir süre gittik; sonra evli olup olmadığını sordum.
“Ey iman edenler! Cevabı verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!”(Mâide: 101) âyetini okudu. Derken kafilesine ulaştık ve “Kafile içinde kimsen var mı?” dedim.
“Mal ve evlât dünya hayatının süsüdür!”(Kehf: 46) dedi. 
Anladım ki, evlâdı var. 
İsimlerini sordum:
“Allah İbrahim’i dost edindi;
Allah Musa ile konuştu;
Ey Yahya, Kitaba kuvvetle tutun!”(Nisâ: 125, 164; Meryem: 12) âyetlerini okudu.
 Ey İbrahim! Ey Musa! Ey Yahya! diye kafileye doğru seslendim.
 Nur yüzlü üç genç “Buyur!” diye çıkageldi.Kadın onlara para verip:
“Bununla içinizden birini şehre yollayın! Yemeklerin helâl ve temiz olanına baksın ve size bir yiyecek getirsin. Dikkatli davransın!”(Kehf: 19) dedi.
 Yiyecek gelince bana;
“Geçmiş günlerinizde yaptıklarınızın karşılığında şimdi afiyetle yiyip için!”(Hâkka: 24) dedi.
Çocuklara, “Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!” dedim:
“Annemiz” dediler, “Ağzından Cenab-ı Allah’ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kur’an’la konuşur.
Yüce Rabbimiz bize de Kuran-ı Kerim’i anlamayı, idrak etmeyi ve O’nun emirleri çevresin de bir hayat yaşamayı nasip etsin.. Amin
Selam ediyorum.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum